Dün 19 Haziran 2013 saat 15:30 da Taksim’deydim.
İki sebebim vardı orada olmak için.
Birinci sebebim, duran adam eylemine katılarak orada olanların yanında olduğumu önce kendime, daha sonra da orada olanlara yansıtmak.
Elimde ise son zamanlarda yaşananların beni yeniden okumaya yönelttiği Kafka’nın DAVA kitabı.
Metro havalandırmasının hemen yanına gidip kitabımı çıkarttım ve suyumdan bir yudum alıp okumaya başladım. Yönüm AKM. Zaman zaman çevremde olanları gözlemlemek için ve zaman zaman da
60 Yaşında Siyah takım elbiseli Beyaz Gömlek ve kravatlı, 60 yaşında bir adamın orada kitap okumasını ilginç bulan gençlerin; kimi zaman benle, kimi zaman yalnız fotoğraf çekme istekleri ile konsantrem bozuldu ise de birkaç sayfa okuyabildim.
Kitabın okuduğum bölümü ise Avukatların tanıdıklar vasıtası ile yapmak istediklerini nasıl hukuk dışına alarak yapabildiklerini ve Hukuk yolunu takip edenlerin ne kadar beceriksiz olduklarını anlatan bölümdü…
Her şey son derece normal gidiyordu. Ta ki 7 adet beyaz Tshort’ lu genç gelene kadar.
Size de haberi gelmiştir.
Ani bir hareketlenme duydum. Yanımda bir kadının kolumu tutarak “Who are these guys?” sorusuyla kafamı kaldırdım ve karşımda bu gençleri gördüm
Yedi adet koruma tipli, gözlerinde tam bir Meydan okuma bakışı.
Elleri arkada bellerine bağlanmış
Bakışlar tam karşılarına odaklanmış
Tshort’larında
Bir el (Hani Menderes’in yeter kampanyasındaki EL’e çok benzeyen ama bu defa parmakların arası açık) ve altında “duran adama karşı duran adam”
Sloganı.
Yaratıcı mı ? Hiç Değil
Provokatif mi ? hem de çok,
Gelecek açısından riskli mi ? Hem de çok..
Kim ? Hangi akla hizmet bu gençleri oraya gönderdi ise bu resmen bir kavganın fitilini ateşlemektir.
Diyeceksiniz ki : “bu da onların en demokratik hakkı”
Evet, Aynen öyle ve oradaki benim etrafımdaki onlarca yirmilerce insan da aynı şeyi düşündü ve aynen öyle davrandılar. Bir kısımı yönünü Gezi Parkı’na çevirdi bir ksımı ise onların da bu haklarına saygı duyarak şöyle dedi:
“Arkadaşlar, bizi karşı karşıya getirerek provoke etmek istiyorlar. Burada bir olay çıkarsa müdahele hakkı doğacaktır. Birakınız Bizim gübü düşünmeyenler de düşünmediklerini ifade etsinler”
İlk başta bir buçuk ya da iki metre olan karşılaşma mesafesini biraz daha açarak duruşlarına devam ettiler.
Yaklaşık bir saat orada olayları gözledim. Kanadalı aile benden bilgi almak adına sorular sordular, elimden geldiğince İngilizcemin yettiği kadarı ile onlara anlattım. Bu arada bir iki yabancı daha gelip sorular sordu. Ellerindeki fotoğraf makinaları nedeni ile Muhabir olduklarını düşündüm bu insanların.
Bu uzun yazının aslında en kısa özeti benim açımdan şudur.
Dü, bu eylemciler çok önemli bir sınavdan daha geçtiler. Durma eyleminin sona erdirilmesi için Durma’dan Hareket’e geçilmesi gerekiyordu. Bunu nedenle dün bir çanak tutuldu ve bence Çanağın altındaki ateş, tutanın elini yaktı.
Çapulculara Bravo derken, Çanakçılara ise söyleyecek lafım yok..
İkinci sebebim: kitap okuyan kız
Yarın da 35 saattir orada oturup kitap okuyan kız hakkındaki izlenimlerimi paylaşacağım..(Hala orada okuyorsa 25+20 olmuştur şimdi