HER EVİN BİR ÖYKÜSÜ VAR

 
Çocukluğumda bizim mahalle
Kanal Boyu. Sağ köşedeki mavi ev.
Pencereden gördüklerimize tanık
oluruz. Ya görmediklerimiz?
Fotoğraflar için buraya tıklayınız
Bu bir Malatya- Tahtalı Minare
Barutçu / Aydınoğlu hikayesidir. 

Muhittin Hoca Efendi. gerçek bir 
yaşam Öyküsü

HAYDARPAŞA GARI
BU YIL BEŞİNCİSİNİ
DÜZENLİYORUZ. 
10 KASIM 2024 PAZAR
SAAT 12:00 -14:00 ARASI



10 Kasım 2024 Pazartesi gününü takviminize yazdınız mı?
Her şey o gün 13 Kasım 1918 tarihinde başladı aslında. . Mustafa Kemal Atatürk Haydarpaşa garına ulaşmış, oradan kendisini almaya gelen Kartal İstimbotu'na binmek üzere merdivenlere yönelmişti ki,  yaveri Cevat Abbas yanına gelip bir süre beklemeleri gerektiğini söyledi. Mustafa Kemal tahmin ettiği şeylerin gerçekleşmiş olduğunu anladı. Başını kaldırıp Marmara'dan Boğazın girişine baktı. Üç yıl önce Çanakkale boğazında mağlup edip evlerine gönderdiği İngiliz ve Yunan orduları İstanbul'u işgal etmek üzere nispet yaparcasına boğaza giriş yapıyorlardı. Korkulan olmuştu.
Bekleme süresi dolmuş, İşgal kuvvetleri Haliç girişinden Dolmabahçe önlerine kadar giderek yerlerini almış, Saraya tehditler savuracak şekilde demir atmişlardı.
Mustafa Kemal kararını vermişti. Cevat Abbas'a işaret ederek Kartal İstimboltuna bindiler. Cevat Abbas çok üzgündü. Paşa ise kararlı.  İstimbot boğazın sularını yarıp işgal donanmalarının arasından geçerken yaverine şöyle dedi.
"TASALANMA ÇOCUK, GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER"
VE DEDİĞİNİ YAPTI. 
KASIM AYI CUMHURİYET TARİHİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ OLAYLARA EVSAHİPLİĞİ YAPTI.
29 Ekim'de Cumhuriyet ilan edildi.  Bağımsız bir devlet olmanın temeli atılarak ümmetlikten vatandaşlığa geçildi. 1 Kasım tarihinde önce Saltanat kaldırıldı altı yıl sonra da harf devrimi yapıldı.
Biz her yıl 13 Kasım'da Haydarpaşa garı önünde 12:00- 14:00 arasında kitap okuyarak Cumhuriyetimize damga vuran bu özel yere saygı sunmak istiyoruz ve diyoruz ki OKUSALARADI YAPMAZLARDI.
Daha fazla bilgi için lütfen sitenin konuyla ilgili bölümünü ziyaret ediniz.
Numan Aydınoğlu

ETKİNLİK FOTOĞRAFLARI İÇİN
RESME TIKLAYINIZ.
HER YIL 13 KASIM'DA 
SAAT 12:00 DA BEKLİYORUZ.
OKUSALARDI YAPMAZLARDI.
Özel ve Güzel

GÜNÜN MESAJI

 En Anlamlı Söz

Karıncaya sormuşlar :
''Nereye gidiyorsun?''
''dostuma'' demiş.
''Bu bacaklarla zor'' demişler.
Karınca : ''olsun, varamasam da yolunda ölürüm'' demiş... 

AYDINOĞLU SOYAĞACI

 Aile Soyağacımız

Hayatın Güldüren Yüzü

Hayatın Güldüren Yüzü
Sadık Şendil

KASIM 2014

Cumhuriyet Kadınları,

 

Bu yıl cumhuriyetimizin 91.ci yılını kutladık. Ülkemizin sokaklarında bayraklarımız ellerimizde kızlı erkekli yollara düştük. Birkaç saat yürüdük ve sloganlar attık. Başarılı  bir şekilde Cumhuriyetimize sahip çıkmanın haz ve huzuru ile evlerimize döndük ve yattık. Tıpkı 91 yıldır yaptığımız gibi. Düşündük ki, biz böyle yapınca Cumhuriyet ‘e hiçbir şey olmayacak.

Atatürk’ün bir devrimci olduğunu ve devrimlerini belirli başlıklar altında topladığını, Devrimin dinamik olduğunu ve değişen zamanın yeni devrimlere ihtiyaç duyacağını ve Çağdaş Dünyaya ancak b öyle ulaşılabileceğini bir kenara bıraktık.

Bir grup aydın (ya da kendini aydın sanan) önce Atatürk devrimlerine sahip çıkmak yerine, Atatürk’ün de eleştirilebilir olması gerektiğini ve bunun demokrasi gereği olduğunu söyleyerek, devrimlerin üzerinin bir bir çizilmesini seyrettiler.

                Olaylar, olaylar, kimimiz ulusalcı olduk suçlandık, kimimiz Kemalist olduk yadırgandık, kimimiz Aydın ve demokrat olduk hiçbir şeyi beğenmez olduk, kimimiz ikinci Cumhuriyetçi olduk Cumhuriyet değerlerini elimizden geldiğince çamurla sıvadık.

                Ve bu günlere geldik. Şu anda perde arkasına saklanmış, ışıklarını kapatmış bir Cumhuriyet’i bizlere bakarken görür gibiyim.

 

Kadınlarımız; Cumhuriyet’in gerçek bekçileri. İstiklal savaşı ve Cumhuriyetimiz onlarsız kazanılamazdı ve onlarsız da korunamaz. Atatürk bu konuda çok net mesajlar vermişti.

 

                Atatürk, 1918 yılında Karlstad’da kaldığı günlerde, oradaki kadınların özgür yaşam tarzlarını görünce, günlüğüne şöyle bir not düşer; Mümkün müdür ki, bir topluluğun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe yok ki yükselme adımları, iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve ilerleme ve yenilik alanında birlikte yol alınmak gerekir. böyle olursa inkılâp muvaffak olur.”

 

Daha sonra,       16 Temmuz 1921 Ankara’da

Öğretmen Okulu’nda toplanan Birinci Maarif Kongresi’nde ayrı yerlere oturtulmuş kadın ve erkekleri görünce Öğretmenler Derneği Başkanı’na söyledikleri:

ne yapmışsınız siz? Toplantıya kadın öğretmenleri de çağırmışsınız, onları ne diye erkeklerden ayrı oturttunuz? Utanmıyor musunuz? Ayıptır. Kendinize mi güveniniz yok, yoksa bu hanımların iffetine mi? bir daha kadınların erkeklerden ayrı tutulduğunu duymayayım.”

Diyerek kadınların Cumhuriyet içinde asıl ve asil yerlerini alması uygulamasını başlatır.

Bu gün, Cumhuriyetimizin 91. inci yılını kutladığımız günlerde, Cumhurbaşkanı halka hitap edeceği zaman, kadınlar ve erkekler iki ayrı grup olarak toplanıyor, aralarına demir kafesle konuluyor ve biz hala Cumhuriyet yürüyüşleri yaparak onu korumaya çalışıyor, Atatürk’ün diktatör olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz. O perde arkasında can çekişen Cumhuriyet, önümüzdeki seçime gözünü dikmiş kaderini bekliyor.

 

Saygılarımla


Yorumlar - Yorum Yaz
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Hava Durumu
YAYIMLANAN KİTAPLARIM
HAYATIN GÜLDÜREN YÜZÜ

HAYATIN GÜLDÜREN YÜZÜ,
SADIK ŞENDİL.
RENCİDE GÖLGELER SOKAĞI
NAİL'İ BIRAKAMAM
İdil 2
SAYILMAYANLAR
Sayılmayanlar, raflarda yerini aldı.




Okuyucu Yorumları
ŞAM'DA BİR MARDİNLİ