Bilgelik hikâyeleri.
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki günün her saati gündem değişiyor. Daha birinin hakkını vermemiş, onu iyice anlamamışken bir başka konu gündeme oturuyor ve bir öncekinin bütün anlam ve önemini yerle bir ediyor. Kimi zaman siyasiler, kimi zaman spor adamları, kimi zaman ise sanatçılar sanki birbiriyle yarışıyorlar.
Bütün bu olayları değerlendirdiğimde aklıma Cevdet Kılıç tarafından hazırlanmış “Bilgelik Hikâyeleri” adlı kitapta okuduğum iki öykü geliyor aklıma.
Ben bu yazıyı 24 Mart 2015 tarihinde yazıyorum. Bu günlerde gündemde ne olduğunu ise hepimizin çok iyi hatırlayacağını ve yarınların çok şeye gebe olduğunu düşündüğünüzden çok eminim. Gelelim öykülerimize;
Benzerlik Nerede:
İki kişi konu konuşuyorlardı.
“Bence insanlara en çok benzeyen balıklardır.”
Diğeri:
Amma da yaptın. İnsanla balık arasında ne gibi bir benzerlik olabilir ki?”
“Daha ne olsun? Ağızlarını açmadıkları sürece ikisinin de başı belaya girmez.”
******
Konuşma Zamanı:
Ne konuştuğunu, nerede nasıl konuşulacağını bilmeyen ve her zaman insanları kıran bir adam, hikmet ehli birine sorar:
“Ne zaman konuşmalıyım?”
“Susmak istediğin zaman.”
Ne zaman konuşmalıyım?”
“Konuşmak istediğin zaman”.
****
Ana ile Çocuk
“Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrun!”
Diye sorar anne yengeç, yavrusuna ve arkasından da ekler: “Düzgün yürüsene!”
“Pekâlâ, anne!” der yavru yengeç,
“Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim.”
Son sözü atalarımıza bırakalım;
“Biliyorsan söyle ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar”
saygılarımla