SAYILMAYANLAR
| Bir kan gölünde dünyaya geldik, Kan balıkları gibiydik, Soluk almayı öğrendik Yanımızdan akan kanlar arasında Sonra çiçek açtık kanla sulanan topraklarda Kardelen dediler bize Oysa bizler kanı deldik te geldik
|
“Barışın temeli ve aydınlığın meşalesi kadınların elindedir. Toplumu kalkındırmak istiyorsanız kadınlarınızı eğitiniz”
………
Size son kez söylüyorum. Yüreği yaralı bir ananın önünde durmayın. Ya vurun, ya da yolundan çekilin.
………
Hayat ne garipti. İki insan aynı dolmuşta yan yana oturmuşlardı. İkisi de ayni kişiye odaklanmıştı. Biri yaşatmak, diğeri öldürmek için.
………
Bu defa fiziksel bir ölüm yoktu belki, ama kurşunların yerini alan davranışlar, bir aşkı hedef alıyordu, bir gençlik hayalini öldürüyordu. Herkesin biteceğini söylediği aşk öldürülmüştü.
*******
"Şam'da bir Mardinli" romanındaki Makbule'nin yaşamı ile bize Güneydoğu gerçeğini, törenin bizi nasıl kıskıvrak teslim aldığını anlatmıştı yazarımız Numan Aydınoğlu.
Bu kez "Sayılmayanlar” da töreyi kader olarak görmememizi sağlayacak gizli kahramanların eğitim ve çağdaşlık hamlelerinin yarattığı umut ışıklarını yansıtıyor.
Türkan hocalar, Süpermen Ferhat amcaların taşıdığı ışıkla feodal kölelikten, birey olmaya yönelen uzun ve zahmetli yolculuğun mucizevi sonuçlarını nefes kesen akıcılıkla bir solukta okuyacaksınız.
Romanın sizi sardığına veya sizin zaten romanın içinde olduğunuza sonunda karar vereceksiniz.
Kayhan Söyler