Yasaklasak da mı saklasak, Yasaklamasak da mı saklasak...
Saklancak şeyin ne olduğu konusunda şimdilerde ciddi bir konu tartışılıyor.
Bana ait olan bir şeyden bahsediyoruz. Sana ait olan bir şeyden bahsediyoruz, yani tamamen bireysel olan bir şeyden. Neyi ne kadar yapmak istediğimiz konusunda bireysel karar verme ve bu kararı uygulama hakkından bahsediyoruz.
Yani Internet denilen dünayaya açık digital bir Ansiklopedi’den, limitsiz bir bilgi kaynağından bahsediyorum.
TİB adı altında bir kurum var. Bu kurum benim hakkımda hangi web sitelerine gireceğime karar veriyor ve önüme sadece dört adet seçenek koyuyor.
Ben soruorum.
SANANE!!. SEN KİMSİN DE BENİM HANGİ SİTEYE GİRECEĞİME KARAR VERİYORSUN ? ya da çocuğum veya ailem ile ilgili kısıtlamalı programlar önüme koyuyorsun. Ayrıca benim hangi sitelere girdiğimi, neleri okuduğum,i araştırdığımı kayıt altına alıyorsun. Tekrar söylüyorum SANANE!!!. Ben böyle bir kontrol istersem onlarca, hatta yüzlerce program var alır birini yüklerim. Ve kendi yasaklarımı kendim koyarım.
Ben her beş yılda bir beni kimin yöneteceği konusunda karar verebilme olgunluğuna erişebilmişsem ve sen benim verdiğim karar ile halkın karşısına çıkıp kasım kasım kasılıyorsan o zaman bana da güvenmen lazım. Ben oy verirken güveniyorsun, O zaman ahlaktı ve dürüst olduğumu düşünüyorsun da, Internet’e girerken mi güvenmiyorsun. İnternet’e girerken mi ahlaksız oluyorum?. SANANE benim ahlakımdan. Sen işini yap ve sorunsuz bir INTERNET kullanım ortamı olması konusunda hukuki ve teknik altyapı için çalış. INTERNET suçları konusunda teknik ve hukuki veriler hazırla. INTERNET ile yapılan ticaretleri nasıl bir düzen içerisinde yapılabilmesi gerektiğini değerlendir ve hükümete danışmanlık yap. Sen kendi ahlakından sorumlusun onu kontrol et yeter. Bulunduğun görev bu açıdan çok önemli çünki.
Okullarda bu konular ile ilgili eğitimler verilmesi konusunda, Milli Eğitim Bakanlığı ile ekip oluştur ve çalışmaları koordine et.
Ben eğer birilerine oy veriyorsam beni kontrol etmesi için değil, hizmet etmesi için seçiyorum. Kendi beceriksizliğini önüme çıkartacağı yasaklar ile kapatmasını kabul edemem.
Yasaklar aslında bir beceriksizlik itirafıdır. Ortada bir sorun var ise bunu çözmek o görevi üstlenelerin işidir. Yasaklar koyarak problemi çöüzmsüz hali ile muhafaza edip ötelemek, kimsenin hakkı ve yetkisi olamaz. Bu düpedüz yetkileri kötüye kullanmaktır. Bir başka deyişle gücü arkana alıp otorite kurmaktır.
İlla ahlaklı bir toplum mu istiyorsun, o zaman eğitim için çalış. Gücünü ve paranı eğitime harca. Önce ortalıktaki eğitimsiz eğiticileri eğit ki onların eğittiği insalar da eğitimli olsun. Eğitimciyi siyasetten bağımsız kıl. Onlara ne eğitimi vereceğini sen söyleme. Eiğt insanlar ahlaklı olsun o kendi oto kontrol yapar zaten. Senin de yasağına ihyiacı olmaz.
OSYM'yi yüzüne gözüne bulaştırdın. Internetimden çek elini.
“Kişiyi nasıl bilirsin kendim gibi”
Demiş düşünürlerimizden biri. Bu mesajım sana yasakçı....