Neden Bu Etkinlik?
KİTAP OKUMAK:
Bir gün Atatürk, tarihle ilgili bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki, çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt sorunu dururken devlet başkanının kendini kitaba vermesi, Eğitimci ve Atatürk devrimlerinin savunucusu Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olacak ki Atatürk’e şöyle dediğini duydum:
- Paşam tarihle uğraşıp kafanı yorma. 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın?
Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu içten yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi:
- Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım...” (Atatürk’ün Uşağı CEMAL GRANDA)
Bir ülkenin işgalden kurtularak özgürlük bayrağını dalgalandırması, bir ümmetin biat kültüründen kurtularak bilgili bir birey olma kültürüne ulaşması, kadının her şeyden evvel birey olma hakkının kazanması, kandırılmadan, yalancı mazeretler üretmeden gerçekleştirilen icraatlar ile yüzyılı aşkın bir süredir Dünya’da tek örnek alınan lider olunması ve daha niceleri işte bütün bunların sırrı olan OKUMAK.
O, 13 Kasım 1918 tarihinde Haydarpaşa’dan ayrılıp Kartal istimbotuna bindiğinde aynı gün İstanbul’u işgal eden İngiliz, Fransız ve Yunan donamasına karşı yanındaki yaveri Cevat Abbas’a “Geldikleri gibi giderler” derken; okuduklarıyla yaşadıklarını bir araya getirip oluşturduğu düşüncelere ve bu düşünceleri birlikte uygulayacağı milletine güveniyordu. Sözünü tutacak ve onları geldikleri gibi göndermek üzere Lozan antlaşması sonrası Gen. Kur. Bşk. Refet Bele Ekim 1923 te İstanbul’u işgalcilerden teslim almak üzere Haydarpaşa’dan yine bir İstimbot ile Galata rıhtımına gitmek üzere yola çıkacaktı.
Bilmeden inanmanın insanları köle yaparken, bilerek inanmak onu lider yapıyor ve ölümsüzleştiriyordu.